Dünyanın en iğrenç tecrübesi kusmak!

Bu yazının tamamını okumak isteyemeyenler için sonradan gelen ekleme: Evet sirke ve suyu kaynatın, kusmuğun bulunduğu ortama(araba veya ev) koyun (kusmuğun üstüne dökmeyin,eğer döker ve olumlu sonuç alırsanız lütfen beni de haberdar eder misiniz?). Ben geceden kaynamış sirkeli suyu  kusmuklu yere koymuştum ve sabaha koku kalmadı. Ayrıca kaynamış sirkeli suyun bulunduğu balkonun pencereleri kapalıydı. Ne kadar sirke su katılacağı meselesine gelince, yarım litre suya bir kaç yemek kaşığı sirke yeterli olacaktır. Abartmaya gerek yok.  Geçmiş olsun 😉 Şimdi kusmukla olan hikâyeme geçebilirim 🙂

Bu konuyu bloguma taşıyacağım hiç aklıma gelmezdi.  Kusmak hakkında olan anılarıma yeni biri daha geçenlerde eklendi. Ev sahibi kuruluşum Creed Romania’nın Sinaia’daki Sending Quality semineri dönüşünde midem bulandı ve o iğrenç an gerçekleşti. İşin kötü yanı çift kapılı bir arabada seyir halinde olduğumuzdan arkada oturan ben arabaya kusuverdim. Neyseki o anda durduğumuz yer McDonalds’s yakındı ve ben kusmuş olduğum kıyafetlerimi alıp oranın lavabosuna giderek yıkamaya koyuldum. İçimden de umarım kimse tişini mişini yapmaya gelmez diyorum 🙂 Ne yazık ki birileri geldi, kadın ellerini bile yıkamadan hemen çıktı 🙂 Sonradan engelli vatandaşlar için tahsis edilen lavaboya gitmek aklıma geldi. En azından bu iğrenç vakayı birilerinin görme olasılığı daha düşüktü. Oracıkta pantalonumu filan hemen değiştirdim.  Malesef temizleme  vakası bunla son bulmadı, daha araba vardı. Romanya’da sodaları 2 litrelik şişeler halinde satıyorlar. Bizimkiler onlardan almış, çantamdan şampuanı filan çıkarttım belki kokusu çıkar diye. O kadar deodorant, parfüm, bebek kolonyası uyguladık bana mısın demedi. O kokuyu çıkartamadım. Sadece temizleyebildim. İçimden de nasıl kızıyorum kendime “ahh fatma elalemin arabasına ne kusarsın” diye!  Geri kalan 5 saati o koku ile 4 kişi seyahat ettik.   Zaman zaman da deodorant sıkıyoruz, burun reseptörlerim alışsın şu kokuya duymayayım diyordum. Beni o kokudan tek  kurtaran şey ara sıra uykuya dalmak oldu 🙂

Hafızamda kusmukla alakalı o kadar çok anım vardı, ama büyük bir çoğunluğunda ya eve tam zamanında girip tuvalete koşabilmiştim ya da arabanın kapısını tam zamanında açmıştım. Daha bebekken erkek kardeşime de kusmuşum. Bunu ne zaman hatırlasam, hak etmiştir eşek sıpası derim o ayrı mesele. Ama bu mevzu pek farklı oldu, nasıl çıkartacaktım ben bu kokuyu!!! Neyse hemen twitter’a google’a sordum. Google’da gözüme çarpan ilginç bir öneri: su ile sirkeyi kaynat ve kusulmuş ortama koy( kusmuğu üstüne dökmeyin) 🙂 Ayrıca kapı pencere açmadan kibrit yakmak gerekiyormuş. Twitter’da sorduğumda ise arkadaşım “sirke candır…arabadan 1000’lik rakı kokusunu aldıysa herşeyi alır azizim…kaynamış suya dök sirkeyi geceden..sabaha tamam..”  https://twitter.com/Omer_Akdeniz/status/264127912410750976 dedi. Hadi deneyeyim dedim, iki bardak suya bir kaç yemek kaşığı kadar sirke döküp kaynattım. Daha sonra kıyafetlerimin olduğu balkona bıraktım. Sabahleyin balkona baktığımda kokudan eser yoktu. Artık denedim biliyorum. Ömer’in de dediği gibi kusmuk kokusu için sirke candır.

not: Çamaşırlığın bulunduğu balkonun pencereleri kapalıydı.

not-2: Dil yaşayarak öğrenilir, doğrudur. Kusmanın ingilizcesinin vomit olduğunu o gün öğrendim.

Soru: Kusmadan önce “kaçın ben kusacağım diyen kaç kişi var?” Yanımdaki arkadaşlarım bana ” niye daha önce haber etmedin diye sitem ettiler. Oldu cicim önceden mektup yollarım ben kusacağım şurada kenara parkedin, şu koltuğu da öne çekiver diye.

6 thoughts on “Dünyanın en iğrenç tecrübesi kusmak!

Yorum bırakın